Nasıl duyuyoruz

İşitme kaybını anlamak, nasıl duyduğumuzu anlamaya da yardımcı olur. Kulağımız öyle kusursuz bir organdır ki, basit olarak havadaki ses dalgalarını alır ve bunları beyninize bir bilgi olarak, bazen de kalbinize bir duygu olarak yerleştirir. Kulak, ses dalgalarını kolaylıkla duyabileceğiniz seviyeden çok yüksek seviyeye kadar algılayabilirken aynı zamanda ses seviyesi ve uzaklığı farklılaştırır, böylelikle ses kaynağının yerini de kolaylıkla belirleyebilir. Bu sayfada izleyeceğiniz kısa film çocuk kulağının işitme görevini nasıl mükemmel bir şekilde yerine getirdiğini göreceksiniz.

Dış kulak:

Kulağın görünen kısmını oluşturur, kulak kepçesi ve kulak kanalı bu bölüme dahildir.“Gürültü” adını verdiğimiz şeyler aslında “ses dalgası”dır ve hava yoluyla iletilmektedir. Ses dalgaları kulak kepçesi yardımıyla toplanmakta burdan kulak kanalına, kulak kanalından da kulak zarına iletilmektedir. Kulak zarı esnektir, dairesel yapıdadır böylece ses dalgaları çarptığında titreşime geçmektedir.

Orta kulak:

Dış kulaktan kulak zarı (diğer bir adıyla timpanik zar) ile ayrılan içi hava dolu bölümdür. Orta kulakta 3 küçük kemik bulunur: çekiç, örs ve üzengi. Aynı zamanda ortak kulaktaki kemikçikler olarak da bilinirler. Bu kemikçiklerin görevi de kulak zarının titreşimi ile gelen titreşimin şiddetini arttırıp iç kulağa bunu oval pencere yardımıyla iletmektir.

İç kulak:

Koklea olarak da bilinir. Şekli bir salyangozu andırmaktadır. Çok sayıda zarsı kısma sahip olan kokleada bu bölgeler sıvı doludur. Orta kulaktaki kemikçikler titreşerek bunu oval pencereye ilettiklerinde içerideki sıvı da anında hareket etmeye başlar. Bu hareket kokleadaki sinir hücrelerini, küçük tüycükleri, uyarır. Bu uyarılma elektriksel uyarı olarak işitsel sinirler ile beyne gönderilir. Beyin bu uyarıyı ses olarak algılar.
https://www.youtube.com/watch?v=gqZ5and1HCI&feature=player_embedded